İnan Suver'in Eşi Haykırıyor: Askerlik Yapamaz İse Neden Cezaevinde?

"Bu devletin sebep olduğu acıyı 13 yıldır yaşıyorum" diye isyan ediyor tutuklu vicdani retçi İnan Süver'in eşi. "Çocuğum gözlerimin önünde eriyor" diyen anne Süver ise "Vicdanen askerliği reddediyorum" diye belirtiyor.

Remziye Süver ve Yemlihan Süver. Remziye, "10 yıldır sivil ölümü yaşıyor" dediği tutuklu vicdani retçi İnan Süver'in eşi. "Artık dayanacak gücüm kalmadı" diyen anne Yemlihan Süver ise "Çocuğum gözlerimin önünde eriyor" diyor.

 

İnan Süver, 5 Ağustos 2010'dan bu yana tutuklu. Halen kalmakta olduğu Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde "Ben bir şuç işlemedim ki, neden cezaevindeyim?" diyerek 16 Mayıs'ta açlık grevine başladı. 23 Mayıs'tan bu yana verilmiş olan 20 günlük cezasını çekiyor. 

3 çocuk babası İnan Süver, askerlikten "firar" nedeniyle mahkum olduğu için cezavinde adli tutuklular ile beraber kalıyor. Kürt kimliği nedeniyle çeşitli hakaret ve saldırılara kalıyor. Son olarak açlık grevinin altıncı gününde sevk edildiği mahkemeye gidişte yine bir saldırıya maruz kalmış ve süregelen psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kriz geçirdi. Süver'e "yardımcı" olmaya çalışan cezaevi müdürü bile, "mahkumiyetini ifade ederken askerlik ya da vicdani redden bahsetmemesini, hırsızlıktan, gasptan şeklinde anlatmasını" telkinlediği vicdani retçi, koşullarının düzeltilmesi siyasi bir mahkum olarak siyasi bir koğuşta kalmak istiyor.

YAŞADIĞI SİVİL ÖLÜM

Remziye Süver, eşinin 10 yıldır eşinin yaşadıklarını iki kelime ili özetliyor: "Sivil ölüm." Ama herşey bu iki kelime kadar "kolay" olmamış. İnan'ın yaşadığı sorunlar nedeniyle hiçbir bir işte düzenli çalışamadığını ve geceleri dışarı çıkamadığını anlatan Süver, "İnan hep bir korkuyla yaşadı. Her polis görüşünde arkasını döndü. Çünkü ona bu korkuyu yaşatmışlardı" dedi.

İnan'ın 2007 yılında askeri cezaevinde görüşüne gittiğinde İnan'ın kendisinden sigara alıp içtiği için darp edildiğini anlatan Süver, İnan'ın yaşadıklarından kaynaklı psikolojisinin giderek bozulduğunu ifade etti. "İnan, işkence görerek psikolojisi bozuldu" diye kaydetti.

"VATAN HAİNİ"NE SİGARA YOK

Söz yeniden açlık grevine geliyor. Remziye Süver, İnan'ın açlık grevine başlama nedenini şöyle özetliyor: "Açlık grevinin 6. gününde mahkemeye götürüldü. Mahkeme salonunda bekletildiği sırada yüz kızartıcı suçlardan yatan bir kaç kişi İnan'a suçunun ne olduğunu soruyor. İnan'ın, 'ben askerlik yapmıyorum' sözleri üzerine, küfür ederek, 'vatan hainisin' diyorlar. Uzman Çavuş onların kelepçelerini açarak sigaralarını verirken, İnan'a 'vatan haini' olduğu için sigarasını vermiyor. Nezarette sıkan kelepçesi gevşetilmemiş. Diğer mahkumların İnan'ın üzerine su atmasıyla İnan sinir krizi geçirmiş. İnan, bundan dolayı 'ben kötü birşey yapmadım, suç işlemedim. Buna rağmen bana adi suçluymuşum gibi davranıldı'diyerek açlık grevine başladı."

"BU DEVLETİN SEBEP OLDUĞU ACIYI YILLARDIR YAŞIYORUM"

İnan'a cezaevinin keyfi uygulamaları sonucu disiplin cezaları verildiğini söyleyen Süver, "İnan açlık grevine gitmiş, ölmüş kalmış hiç umurlarında değil. Hatta İnan'ın ölmesi bir yerde işlerine geliyor" dedi. 

Askeriyenin, İnan'a "kişilik bozukluğu" tanısıyla rapor verdiğini belirten Remziye Süver, "Kişilik bozukluğu olan bir insanın cezaevinde olmaması gerekir" diyor. Süver, cezaevi müdürünün İnan için "PKK'li" dediğini aktararak, "İnan'ın nerde üyeliği var ki PKK'li? Eğer Kürt olmak demek PKK'li olmak demekse bende PKK'liyim. Çünkü ben bu devleti sevmiyorum. Çünkü ben bu devletin sebep olduğu acıyı 13 yıldır yaşıyorum" diye konuştu.

İNAN'IN YANINDA BİRİ ÖLDÜRÜLDÜ

Kışlalarda şüpheli asker ölümlerinin yaşandığına dikkat çeken Remziye Süver, "Hangi devlet yetkilisinin çocuğu askere gidiyor? Hergün şüpheli ölümler yaşanıyor. Hiçbir asker kendini sırtından vurarak intihar edemez" dedi. İnan'ın sesini duyurabildiği için şanslı olduğunu söyleyen Süver, "Hiç sesini duyuramadan cezaevlerinde kafası duvara vurularak öldürülen insanlar var. Bunlardan biri İnan'ın yanında yaşandı. Bunları gördükçe korkuyla yaşadı" dedi.

'ÖLECEKSE ORADA ÖLSÜN AMA BU SAVAŞA ASKER OLMASIN'

"Askeriyeye ait hiçbirşey giymesin. İnan'ın askerlik yapmasını bende istemiyorum" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Ben İnan için üzülmüyorum. İnan gibi milyonlarca insan var. Zengin olan parayı veriyor kurtuluyor. Fakir olan elleri kınalı kınalı çocuklarını gönderiyor. Çocuklarının geri dönemesi şüphesiyle çocuklarını askere gönderiyorlar. Ya biz nereyle savaşıyoruz? Ben nasıl kalkar kendi kardeşimi vururum? Ben eşimin bu saatten sonra bu ülkeye askerlik yapmasını kesinlikle istemiyorum. Bir oğlum var, hayatıma sebep olacağını bilsem dahi onu kesinlikle bu ülkeye asker yapmayacağım."

Remziye Süver, İnan'ın cezaevinde bulunduğu sürece maddi manevi büyük sıkıntılar yaşadığını dile getirerek, "İnan'ı içeride tutarak kendi deyimleriyle uslandıramayacaklar. İnan'ın dışarıda eğer biraz cehaleti varsa bile cezaevinde bunu telafi etti, onun için cezaevi okul oldu. Dışarıya çıkınca daha farklı bir İnan olacak" ifadesini kullandı. 

"Ben bu ülkeyi ne devlet olarak kabul ediyorum ne de buranın vatandaşlığında yaşamak istiyorum. Onlara göre İnan asker olmalıydı, eline bir silah alıp dağda bir çobanı vurarak 'bu PKK'lı' demeliydi. İnan, geri adım atmaz. Atmasını da istemiyorum, ölecekse de orada ölsün ama bu savaşa asker olmasın. Bir İnan ölür, bin İnan doğar" diyerek sözlerini tamamladı.

ANNE SÜVER DE VİCDANEN REDDEDİYOR

Oğlunun cezaevinde maruz kaldığı işkenceleri ve psikolojik durumunu anlatan anne Yemlihan Süver ise, kendisinin ve torunlarının da psikolojik olarak etkilendiklerini belirtti ve "13 yaşındaki torunum, 'bu devlet bize niye bunu yaptı? Hiç yaşamak istemiyorum. Babam çıkınca kaçalım gidelim buradan' diyor" diye konuştu. 

"Çocuğum gözlerimin önünde eriyor" diyen anne Süver, şöyle konuştu: "Bunu niye bana yapıyorlar? Bir oğlum askerlik yaptı, İnan'ı ise bu hale getirdiler. Torunlarım var onları asla askere göndermem. Zaten askere önem mi veriyorlar? Bu devlet için ha asker ha köpek. 10 yıldır benim ciğerimi yaktılar, bir anne olarak artık dayanacak gücüm kalmadı."

Torunlarını askere göndermeyeceğinin altını çizen anne Süver, "Vicdanen askerliği reddediyorum" diyerek vicdani reddini açıkladı.

haber: banu yıldız/etkin haber ajansı