Necat Şahbudak: Kaçırıldım, İşkence Gördüm
İstanbul Bağcılar'da, 4 Kasım'da cami çıkışı gözleri bağlanarak gözaltına alınarak kaçırılan ve kaçarak kurtulan Necat Şahbudak, İHD şube binasında düzenlediği basırn toplantısında yaşadıklarını anlattı.
Şahbudak nasıl kaçırıldığı şöyle anlattı: "4 Kasım günü çalıştığım tekstil atölyesinden hergün olduğu gibi öğle vakti çıkıp camiye gittim. Çıkışta telsizli iki kişi yanlarına gelmemi ve beraber yürümemi istedi. İşyerine gitmeye çalıştım. Bu arada telefonumu açarak amcamı aradım. Durumu anlatıp 'Beni götürüyorlar, hakkınızı helal edin' dedim. Lacivert Fiat Paluo araça bindirdiler. Gözlerimi ve ellerimi bağladılar. 30-40 km gittik. Ormanlık bir alanda olduğumu anladım. İlk önce merdivenlerden çıkardılar, sonra merdivenlerden indirdiler. İçerde beni sorgulayan kişiler beni getiren kişiler değildi. Benim onlarla 'Hakkari, Van, Diyarbakır gibi yerlere gitmemi onlara yardımcı olmamı, İstanbul'a dönünce hayatımın çok iyi olacağını çok rahat yaşıyacağımı' söylediler. Bende 'tekstilde işçiyim hayatımdan memnunum deyip isteklerini kabul etmedim."
İŞKENCE...
Şahbudak, dayatmayı kabil etmeyince işkenceye maruz kaldığını kaydetti. Şahbudak şöyle devam etti: "Kafama poşet geçirdiler. Havasız bırakıp sonrasında tekrar açıp kabul edip etmediğimi soruyorlardı. Kabul etmeyeceğimi söyleyince yine aynısı. Sonra soyarak soğuk suda beklettiler. Donacağımı hissettim. Tekrar kabul etmem üzerine kafama silah dayadılar. Ölüm ile tehdit ettiler. Başka birisi de iyi polisi oynayarak istediklerini yapmamı daha genç olduğumu, sonrasında iyi bir hayatımın olacağını söylüyordu."
KAÇTIM, ARKAMDAN ATEŞ ETTİLER
Ellerinden kurtulmak için istediklerini yapacağını söylediğini ifade eden Şahbudak, daha sonra yola çıktıklarını belirtti.
Sonrasını şöyle anlatıyor: "Bilecik'te dinlenme tesisinde durduk. Ellerinden kurtularak ormanlık alana kaçtım. Arkamdan koşarak ateş ettiler. Bende beni İstanbul yolunda arayacaklarını düşünerek Bilecik merkeze doğru ormanlık alandan yürüdüm. Yola çıkıp bir kamyona binerek Bilecik'e geldim. Ailemi arayarak beni burdan almalarını istedim. Telefon ettikten sonra beni aradıklarını düşünerek yine ormanlık alana gidip orda 3 gün boyunca kaldım"
SAVCI: BULABİLİRSEK İYİ
"3 gün sonra aileme kavuşabildim" diyen Necat Şehbudak, şöyle dedi: "Ailem Bilecik'e gelirken İstanbul yolunun çok fazla asker ve polis tarafından çevirme olduğunu söylediği için Bursa'nın köy yollarında İstanbul'a geldik. Bakırköy Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Savcı 'bulabilirsek iyi' dedi sadece."
Şahbudak, kaçırıldığında arabadaki konuşmalardan kendisinin bölgede provakasyon için götürülmek istendiğini ifade etti. Kaçırılanlardan birisi ''İyi Kürtçe biliyor musun '' diye sorduğunu söyleyen Şahbudak pek iyi bilmediğini söylediğinde "Akademik Kürtçen iyi senin çok işimize yarıyacaksın" denildiğini söyledi.
Abisi Kerem Şahbudak ise "Bizim evlerimizi, köylerimizi yaktılar buralara göç ettirdiler burda da rahat bırakmıyorlar, 90'larda ki gibi faili meçful cinayet işlemeye kalkıyorlar" dedi.
İnsan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.
haber: etha
Şahbudak nasıl kaçırıldığı şöyle anlattı: "4 Kasım günü çalıştığım tekstil atölyesinden hergün olduğu gibi öğle vakti çıkıp camiye gittim. Çıkışta telsizli iki kişi yanlarına gelmemi ve beraber yürümemi istedi. İşyerine gitmeye çalıştım. Bu arada telefonumu açarak amcamı aradım. Durumu anlatıp 'Beni götürüyorlar, hakkınızı helal edin' dedim. Lacivert Fiat Paluo araça bindirdiler. Gözlerimi ve ellerimi bağladılar. 30-40 km gittik. Ormanlık bir alanda olduğumu anladım. İlk önce merdivenlerden çıkardılar, sonra merdivenlerden indirdiler. İçerde beni sorgulayan kişiler beni getiren kişiler değildi. Benim onlarla 'Hakkari, Van, Diyarbakır gibi yerlere gitmemi onlara yardımcı olmamı, İstanbul'a dönünce hayatımın çok iyi olacağını çok rahat yaşıyacağımı' söylediler. Bende 'tekstilde işçiyim hayatımdan memnunum deyip isteklerini kabul etmedim."
İŞKENCE...
Şahbudak, dayatmayı kabil etmeyince işkenceye maruz kaldığını kaydetti. Şahbudak şöyle devam etti: "Kafama poşet geçirdiler. Havasız bırakıp sonrasında tekrar açıp kabul edip etmediğimi soruyorlardı. Kabul etmeyeceğimi söyleyince yine aynısı. Sonra soyarak soğuk suda beklettiler. Donacağımı hissettim. Tekrar kabul etmem üzerine kafama silah dayadılar. Ölüm ile tehdit ettiler. Başka birisi de iyi polisi oynayarak istediklerini yapmamı daha genç olduğumu, sonrasında iyi bir hayatımın olacağını söylüyordu."
KAÇTIM, ARKAMDAN ATEŞ ETTİLER
Ellerinden kurtulmak için istediklerini yapacağını söylediğini ifade eden Şahbudak, daha sonra yola çıktıklarını belirtti.
Sonrasını şöyle anlatıyor: "Bilecik'te dinlenme tesisinde durduk. Ellerinden kurtularak ormanlık alana kaçtım. Arkamdan koşarak ateş ettiler. Bende beni İstanbul yolunda arayacaklarını düşünerek Bilecik merkeze doğru ormanlık alandan yürüdüm. Yola çıkıp bir kamyona binerek Bilecik'e geldim. Ailemi arayarak beni burdan almalarını istedim. Telefon ettikten sonra beni aradıklarını düşünerek yine ormanlık alana gidip orda 3 gün boyunca kaldım"
SAVCI: BULABİLİRSEK İYİ
"3 gün sonra aileme kavuşabildim" diyen Necat Şehbudak, şöyle dedi: "Ailem Bilecik'e gelirken İstanbul yolunun çok fazla asker ve polis tarafından çevirme olduğunu söylediği için Bursa'nın köy yollarında İstanbul'a geldik. Bakırköy Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Savcı 'bulabilirsek iyi' dedi sadece."
Şahbudak, kaçırıldığında arabadaki konuşmalardan kendisinin bölgede provakasyon için götürülmek istendiğini ifade etti. Kaçırılanlardan birisi ''İyi Kürtçe biliyor musun '' diye sorduğunu söyleyen Şahbudak pek iyi bilmediğini söylediğinde "Akademik Kürtçen iyi senin çok işimize yarıyacaksın" denildiğini söyledi.
Abisi Kerem Şahbudak ise "Bizim evlerimizi, köylerimizi yaktılar buralara göç ettirdiler burda da rahat bırakmıyorlar, 90'larda ki gibi faili meçful cinayet işlemeye kalkıyorlar" dedi.
İnsan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.
haber: etha
YORUM YAZIN