İlhan Erdost Mezarı Başında Anıldı
12 Eylül askeri darbesinden sonra gözaltına alınıp götürüldüğü Mamak Askeri Cezaevi'nde 7 Kasım 1980'de dövülerek öldürülen Onur Yayınları sahibi İlhan Erdost, ölümünün 30. yılında mezarı başında anıldı.
Eşi Gül, kızları Türküler ve Alaz, ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost, yayıncı, yazar, edebiyatçı dostları, sevenleri ve yakınları, İlhan Erdost'un mezarı başında buluştu. Çiçeklerle bezenmiş mezarı başında saygı duruşunda bulunulduktan sonra dostları konuşma yaptı.
Vecihi Timuroğlu, 7 Kasım 1980 tarihinin geçmiş bir zamanı hatırlatmadığını, bugün ile arasında hiçbir farkın olmadığını ifade ederek, "İlhan'ın ölümü geçmişi olan bir olay değil, şimdiyi yansıtan bir olaydır" dedi.
İHD'nin kurucularından olan Nevzat Helvacı da çok karanlık günlerden geçildiğini söyledi. Helvacı, gidişatın iyi olmadığını, bunun karşısında sessiz ve hareketsiz kalındığını belirterek, "Beni en çok üzen de budur" dedi.
Edebiyatçı Hasan Çercioğlu, İlhan Erdost'un katledilişinin ardından tam 30 yıl geçtiğini ve hala O'nu unutamadıklarını söyledi. Çercioğlu, "Bütün insanlık değerimizi kaybettik. Dostluklar arkadaşlıklar yoldaşlıklar kayboldu. Hırslarımızın kurbanı olduk. Kendimize kör bir dünya kurduk. Bir şeyler yanlış gidiyor, 30 yıl önce böyle değildi" dedi.
Ağabeyi Muzaffer Erdost ise gözyaşları içinde güçlükle yaptığı konuşmasında, "Bizim koruduğumuz ve savunduğumuz değerleri koruduğu ve savunduğu için öldürüldü. Biraz da biz öldürülmüş olduğumuz için" dedi. Öldürülmek istenenin beden değil, düşüncesi, savaşımı, bedenin donandığı bilimsel bilgi ve devrim bilinç olduğunu kaydeden Erdost, "Biz, o bilgiyi ve bilinci yaşattığımız için O'nu ve onları yaşatıyoruz ve biz yaşadığımız için O'nu ve onları yaşatabiliyoruz" diye konuştu.
İlhan Erdost'un ölüm yıldönümüne ilişkin Erdost ailesinin de içinde bulunduğu Toplumsal Bellek Platformu, yarın da Mamak Cezaevi önünde basın açıklaması yapacak, ardından darbeciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacak.
Eşi Gül, kızları Türküler ve Alaz, ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost, yayıncı, yazar, edebiyatçı dostları, sevenleri ve yakınları, İlhan Erdost'un mezarı başında buluştu. Çiçeklerle bezenmiş mezarı başında saygı duruşunda bulunulduktan sonra dostları konuşma yaptı.
Vecihi Timuroğlu, 7 Kasım 1980 tarihinin geçmiş bir zamanı hatırlatmadığını, bugün ile arasında hiçbir farkın olmadığını ifade ederek, "İlhan'ın ölümü geçmişi olan bir olay değil, şimdiyi yansıtan bir olaydır" dedi.
İHD'nin kurucularından olan Nevzat Helvacı da çok karanlık günlerden geçildiğini söyledi. Helvacı, gidişatın iyi olmadığını, bunun karşısında sessiz ve hareketsiz kalındığını belirterek, "Beni en çok üzen de budur" dedi.
Edebiyatçı Hasan Çercioğlu, İlhan Erdost'un katledilişinin ardından tam 30 yıl geçtiğini ve hala O'nu unutamadıklarını söyledi. Çercioğlu, "Bütün insanlık değerimizi kaybettik. Dostluklar arkadaşlıklar yoldaşlıklar kayboldu. Hırslarımızın kurbanı olduk. Kendimize kör bir dünya kurduk. Bir şeyler yanlış gidiyor, 30 yıl önce böyle değildi" dedi.
Ağabeyi Muzaffer Erdost ise gözyaşları içinde güçlükle yaptığı konuşmasında, "Bizim koruduğumuz ve savunduğumuz değerleri koruduğu ve savunduğu için öldürüldü. Biraz da biz öldürülmüş olduğumuz için" dedi. Öldürülmek istenenin beden değil, düşüncesi, savaşımı, bedenin donandığı bilimsel bilgi ve devrim bilinç olduğunu kaydeden Erdost, "Biz, o bilgiyi ve bilinci yaşattığımız için O'nu ve onları yaşatıyoruz ve biz yaşadığımız için O'nu ve onları yaşatabiliyoruz" diye konuştu.
İlhan Erdost'un ölüm yıldönümüne ilişkin Erdost ailesinin de içinde bulunduğu Toplumsal Bellek Platformu, yarın da Mamak Cezaevi önünde basın açıklaması yapacak, ardından darbeciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacak.
YORUM YAZIN