RED, SDP ve TÖP'e Yönelik Operasyonlar Kınandı; Ertuğrul Kürkçü Sordu: Bu Kadar Yeter Mi?
RED - SDP ve TÖP'e yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan'ın da bulunduğu partililerin serbest bırakılması ve İçişleri Bakanlığı'nın özür dilemesi istendi. DBH'den Kürkçü, "Şimdi 'Evet' ve 'Yetmez ama Evet' diyenlere soruyorum; Bu kadar yeter mi?" diye sordu...
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlükler Platformu (TÖP) üyelerinin evlerine yapılan baskınlar ve gözaltılarla ilgili yapılan basın açıklamasında, "Gözaltına alınlar serbest bırakılsın, İçişleri Bakanlığı özür dilesin" denildi.
Talimhane'deki SDP İl binasındaki basın toplantısında konuşan bir TÖP sözcüsü, operasyonların, TÖP'ün yarın (23 Eylül) gerçekleştirileceği konferansa denk getirilmek istendiği belirterek, "AKP'nin referandum sonrası kendini güvende hissetmesinin de bir sonucudur bu saldırılar. Türkiyeli sosyalistlerin Kürt hareketiyle yan yana olmasını devlet istememektedir. Bu saldırılar da bu dayanışmayı hedef almaktadır" dedi.
Tuncel, Yüksekdağ, Uzun ve Kürkçü'den tepki
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel ise düzenlenen operasyon ile AKP'nin "sosyalistlere ve Kürtlere 'Toplumsal muhalefet yürütemezsiniz, yürütmeye çalışırsanız da böyle darbe vururum' mesajı verdiğini söyledi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da "Devletin kaygısı sosyalist ve Kürt hareketlerin bir araya gelerek giderek güçlenmesi. Biz bu kaygıyı haklı çıkaracağız" dedi. Yüksekdağ, saldırıları "siyasi ahlaksızlığa denk düşen, 12 Eylül sürecinin ve darbesinin AKP versiyonu saldırılar" diye nitelendirdi.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Sibel Uzun da "Boykot sonuçlarının yasaklanamadığı yerlerde saldırılar yaşanmıştır. Bu saldırılar ile boykot hiçleştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa boykot artık siyasi bir süreç haline gelmiştir" dedi.
Demokrasi İçin Birlik Hareketi'nden (DBH) Ertuğrul Kürkçü de gözaltılarla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın özür dilemesi gerektiğini söyledi. Kürkçü, "İçişleri Bakanlığı'na şu soru sorulabilir: Bu operasyonun gerekçesi nedir, bunu yapan güçler kimlerdir? Bunu biz yapmadık da 'Simonlar' yaptı mı diyecektiniz" diye konuştu.
Referandum sürecinde hükümetin "Batı standartlarına geçileceği" söyleminin gerçeği yansıtmadığını belirten Kürkçü, "Şimdi 'Evet' ve 'Yetmez ama Evet' diyenlere soruyorum; Bu kadar yeter mi?" dedi. Siyasi iktidarın "faaliyetlerinden hoşlanmadığı siyasi hareketleri 'Ergenekon' ve 'PKK' kovalarına soktuğunu" söyleyen Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi de yeni kova 'Devrimci Karargah kovası'. Kovaya sokup çıkardıklarından da kendilerinin suçsuz olduklarını ispatlamaları isteniyor. Bu yaşananların, söylenen Batı standartlarıyla ilgisi var ama engisizyon dönemiyle...Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz, göz göre göre bu olmaz. Buna razı değiliz, olmayacağız da. 3. bir blok öreceğiz. Aramızdan sökülen tuğlaları bir bir yerine koyacağız. Ve AKP, 2011 seçimlerinde dünyanın kaç bucak olduğunu görecek."
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin Sürek ise "Devrimci Karargah' örgütüyle ilişkilendirilerek gayri ciddi iddialarla gözaltına alınanların ilk duruşması ancak 4-5 ay sonra yapılabilecektir. Bu kadar süre tutulmaları fiili bir cezalandırmadır" dedi.
haber kaynakları: red, bianet
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlükler Platformu (TÖP) üyelerinin evlerine yapılan baskınlar ve gözaltılarla ilgili yapılan basın açıklamasında, "Gözaltına alınlar serbest bırakılsın, İçişleri Bakanlığı özür dilesin" denildi.
Talimhane'deki SDP İl binasındaki basın toplantısında konuşan bir TÖP sözcüsü, operasyonların, TÖP'ün yarın (23 Eylül) gerçekleştirileceği konferansa denk getirilmek istendiği belirterek, "AKP'nin referandum sonrası kendini güvende hissetmesinin de bir sonucudur bu saldırılar. Türkiyeli sosyalistlerin Kürt hareketiyle yan yana olmasını devlet istememektedir. Bu saldırılar da bu dayanışmayı hedef almaktadır" dedi.
Tuncel, Yüksekdağ, Uzun ve Kürkçü'den tepki
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel ise düzenlenen operasyon ile AKP'nin "sosyalistlere ve Kürtlere 'Toplumsal muhalefet yürütemezsiniz, yürütmeye çalışırsanız da böyle darbe vururum' mesajı verdiğini söyledi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da "Devletin kaygısı sosyalist ve Kürt hareketlerin bir araya gelerek giderek güçlenmesi. Biz bu kaygıyı haklı çıkaracağız" dedi. Yüksekdağ, saldırıları "siyasi ahlaksızlığa denk düşen, 12 Eylül sürecinin ve darbesinin AKP versiyonu saldırılar" diye nitelendirdi.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Sibel Uzun da "Boykot sonuçlarının yasaklanamadığı yerlerde saldırılar yaşanmıştır. Bu saldırılar ile boykot hiçleştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa boykot artık siyasi bir süreç haline gelmiştir" dedi.
Demokrasi İçin Birlik Hareketi'nden (DBH) Ertuğrul Kürkçü de gözaltılarla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın özür dilemesi gerektiğini söyledi. Kürkçü, "İçişleri Bakanlığı'na şu soru sorulabilir: Bu operasyonun gerekçesi nedir, bunu yapan güçler kimlerdir? Bunu biz yapmadık da 'Simonlar' yaptı mı diyecektiniz" diye konuştu.
Referandum sürecinde hükümetin "Batı standartlarına geçileceği" söyleminin gerçeği yansıtmadığını belirten Kürkçü, "Şimdi 'Evet' ve 'Yetmez ama Evet' diyenlere soruyorum; Bu kadar yeter mi?" dedi. Siyasi iktidarın "faaliyetlerinden hoşlanmadığı siyasi hareketleri 'Ergenekon' ve 'PKK' kovalarına soktuğunu" söyleyen Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi de yeni kova 'Devrimci Karargah kovası'. Kovaya sokup çıkardıklarından da kendilerinin suçsuz olduklarını ispatlamaları isteniyor. Bu yaşananların, söylenen Batı standartlarıyla ilgisi var ama engisizyon dönemiyle...Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz, göz göre göre bu olmaz. Buna razı değiliz, olmayacağız da. 3. bir blok öreceğiz. Aramızdan sökülen tuğlaları bir bir yerine koyacağız. Ve AKP, 2011 seçimlerinde dünyanın kaç bucak olduğunu görecek."
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin Sürek ise "Devrimci Karargah' örgütüyle ilişkilendirilerek gayri ciddi iddialarla gözaltına alınanların ilk duruşması ancak 4-5 ay sonra yapılabilecektir. Bu kadar süre tutulmaları fiili bir cezalandırmadır" dedi.
haber kaynakları: red, bianet
YORUM YAZIN