"Başbakan Öğrenci Evleri Konuşmasını Cemaate Yakın İki Milletvekili Video Kaydına Aldığı İçin Yalanlayamadı"

İlk olarak Zaman’da yayınlanan, Başbakan Erdoğan’ın Kızılcahamam’daki basına kapalı konuşmasının Cemaat’e yakın iki milletvekili tarafından videoya çekildiği ve bundan dolayı “öğrenci evleriyle” ilgili açıklamasını yalanlayamadığı ileri sürüldü.

BDP Basın ve Yayın İşlerinden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, Özgür Gündem gazetesine çok çarpıcı kulis bilgileri paylaştı.

Filiz Koçali, Başbakan Erdoğan’ın öğrenci evleriyle ilgili sözlerini yalanlamamasının perde arkasında Fethullah Gülen Cemaati'ne yakın milletvekilleri olduğunu ve Başdanışman Yalçın Akdoğan’ın Zaman gazetesiyle ilgili “İşleri güçleri hükümetle uğraşmak, hükümeti zora sokmak” dediğini yazdı.

İşte Filiz Koçali’nin yazısındaki o iddiaları:

“Fethullah Gülen’e yakın kaynaklar, AKP ile aralarındaki gerilimin nedenini artık ideolojik olarak tanımlıyorlar. Kamu ihalelerinden dışlama, bürokrasiden tasfiye gibi esas olarak güç alanlarında seyreden çelişki ve kapışma bir yana, Cemaate yakın isimler “Biz her zaman merkeze yakın olduk ve merkeze yakın partileri destekledik, AKP giderek radikal İslam çizgisine kayıyor, biz başından beri radikal İslam çizgilere mesafeli davrandık” diyerek  açıkça ideolojik bir uzaklıktan söz ediyorlar.

Bu nedenle de, önümüzdeki ilk seçimlerin yerel seçim olmasını “çok şükür” diye sevinçle karşılayarak partileri değil adayları destekleme kararı aldıkları söyleniyor. Gelecekte ayrı bir parti kuracakları söylentileri bile var ama ben o kadarına ihtimal vermiyorum.

Her ne kadar AKP’ye oy veren taban açısından bu “ideolojik fark” algılanmaktan uzak ise de, zamanla tabanda da giderek ayrıştırıcı bir rol oynayacağı kesindir.

Gülen’e yakın isimlerden Hüseyin Gülerce seçimlerden hemen sonra “12 Haziran seçimlerinin sonucu, tek başına AK Parti’nin siyasî bir başarısı olarak algılanmamalıdır. AK Parti, muhafazakâr demokrat dinamizminin siyasetteki karşılığıdır. Ortada particiliği aşan bir uyanış var, bir geliş var” saptamasını yapmış ve AKP iktidarına, AB, Kıbrıs ya da askeri vesayet gibi konulardaki söylemleri ve “değişim” nedeniyle destek veren liberal kesimlere de “sizinle işimiz buraya kadardı” deyivermişti.

Gülerce’nin “muhafazakar demokrat dinamizm”de ortaklaşma olarak saptadığı durum belli ki kendileri açısından değişti ve AKP’nin “radikal İslam’a kayması” nedeniyle “ideolojik ayrılığa” dönüştü.

Öğrenci evleriyle ilgili tartışmanın fitilinin ateşlenmesinde de Gülerce’nin yazdığı gazetenin önemli bir rolü oldu. Hatırlanacağı üzere öğrenci evleri meselesi AKP’nin Kızılcahamam kampının son günü (3 Kasım-Pazar) gündeme gelmişti. Başbakan’ın basına kapalı bölümde bu içe dönük değerlendirmeleri ertesi gün, yani 4 Kasım Pazartesi günkü Zaman Gazetesi’nde deşifre edildi.

Aynı gün Arınç ve Başbakan’ın danışmanı Akdoğan konuyu yalandı. Kulislerde konuşulanlara göre, aslında Başbakan da bu konuya hiç girmek istememiş, hatta yalanlamayı düşünmüş, ama kendisine giden bir istihbarat raporunda, Kızılcahamam konuşmasının Cemaat’e yakın iki milletvekili tarafından video kaydına alındığı dolayısıyla yalanlanmasının mümkün olmadığı bilgisi paylaşılmış. Başbakanın da bunun üzerine çıkıp açıklama yapmak zorunda kaldığı ileri sürülüyor.

Bir diğer kulis bilgisi de şu: Haberin Zaman gazetesinde sızdırıldığı gün Yalçın Akdoğan’ın buna sert tepki gösterdiği belirtiliyor. Akdoğan’ın sabah kahvaltısında birlikte olduğu isimlere Zaman’ı göstererek “İşleri güçleri hükümetle uğraşmak, hükümeti zora sokmak” dediği ileri sürülüyor.

Bunların üzerine bir de Arınç’ın konuşmasını, Gül-Erdoğan çelişkisini, diğer cemaatlerin sıkıntılarını, hükümet medyası yazarlarının sağduyu çağrılarını da ekleyin ve AKP’nin içinin ne kadar karışık olduğunu bir düşünün.”

Koçali'nin yazısının linki:

http://www.ozgur-gundem.com/index.php?haberID=88491&haberBaslik=AKP%E2%80%99nin%20i%C3%A7i%20%C3%A7ok%20kar%C4%B1%C5%9F%C4%B1k&categoryName=K%C3%B6%C5%9Fe%20Yaz%C4%B1lar%C4%B1&categoryID=17&authorName=Filiz%20KO%C3%87AL%C4%B0&authorID=5&action=haber_detay&module=nuce