Header Ads

Haddini Aşan BBC


- HAMZA AKTAN -
Türkiye’de kendi içinde belirlenmiş bir sınır ölçüsünde rahatsızlık vermeyecek, devlet veya hükümet politikasına ters düşmeyecek korunaklı bir gazetecilik benimseyen medya, bunun dışına çıkan bir içeriğe de kendini kapatmanın yollarını bulmuş durumda. O yol da ya sözkonusu içeriğe saldırmak ya da onu yok saymak şeklinde kendini gösteriyor. BBC’nin uluslararası çapta popüler programlarından olan Top Gear’in başına da böyle bir şey geldi.

Neredeyse bir komedi filmi formatında hazırladıkları "The Three Wise Men -Üç Bilge Adam" başlıklı son özel bölümlerinde Türkiye’nin Güneydoğu’sunda bir ‘savaş’ olduğunu söylemeleri basınımıza “BBC haddini aştı”, “Top Gear’dan Türkiye’ye ağır hakaret” ifadeleriyle yansıdı. Anlıyoruz ki, Türkiye’yle ilgili herkesin üzerinde uzlaştığı bir “had” var, bu haddi aştığınızda da had ölçer gazetecilerimiz tarafından derhal tespit ediliyorsunuz. Top Gear ekibi de haliyle istisna kabul edilemezdi.


[İlgili haberler için bkz:
http://tinyurl.com/3xyp3fw - http://tinyurl.com/325zbqe - http://tinyurl.com/2vnugnz. Milliyet gazetesindeki haberde program sunucularının Türkiye’ye kara çarşaf giyerek girdikleri notu düşülmüş. Ancak sunucular bu espriyi Suriye’de yaptı.]

Clarkson, Hammond ve May Silopi girişinde.
Program sunucularının yaptığı, aslında ülkelerinin Dışişleri Bakanlığı’nın vatandaşları için düzenli olarak yayınladığı “Seyahat tavsiyeleri”nin Türkiye’yle ilgili kısmını okumaktan ibaretti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı diğer ülkelerin yaptığı gibi, çatışmalı bölgelere dair vatandaşlarını yurtdışı seyahatlarine karşı düzenli olarak uyarıyor. Bu tür yerlere giderken muhtemel saldırılara karşı dikkatli olmalarını salık veriyor. İngilizlerin bu arada 26 yıldır bir “düşük yoğunluklu savaş”ın yaşandığı Türkiye’yi de ülkemizin hassas gazetecilerinin hatrına es geçmesi beklenemezdi.

Burada hassas Türk gazetecilerinin şanssızlığı Top Gear ekibinin Türkiye’ye giriş için Silopi’yi seçmiş olmasından kaynaklanıyor. Oysa, örneğin Edirne’den girseler, kurşun geçirmez yeleğe ihtiyaçları olmayacaktı. Ancak Top Gear sunucuları hem eğlenceli bir program sunmuş oldular hem de izleyicilerine iki “aslında” göstererek çok akıllı bir gazetecilik sergilediler. İlk olarak batıda çok fazla bilinmeyen Irak’ın Kürdistan bölgesinin aslında ülkenin geri kalanından çok farklı bir yer olduğunu, orada bir savaşın olmadığını anlattılar. İkinci olarak da, turizm cenneti Türkiye’nin Güneydoğu’sunun aslında pek de cennet gibi olmadığını gösterdiler.

Programın eğlenceli sunucularının en az 30 bin insanın hayatını kaybettiği, binlerce köyün
NTV: "Top Gear Haddini Aştı"
yakılıp boşaltıldığı, bir milyonu aşkın insanın göç ettirildiği, on binlerce insanın hapis yattığı ve halen de sona ermiş olmayan bir sürecin yaşandığı bölgeyi güvenli addetmemesi herhalde büyük bir gaf olarak kabul edilmemeli. Fakat sorunların üzerini kapatma eğilimimiz, bu açığa çıktığındaki kızgınlığımız bize yalnızca başkalarına hadlerini bildirme seçeneğini bırakıyor.

Klasik içe kapanmacı, popülist bir haberciliği takip eden gazetecilerimiz BBC’nin sadece Türkiye’de değil, esas memleketinde, kendi hükümeti, başbakanı ve devlet yetkililerine karşı ne düzeyde haddini aşan bir yayıncılık yaptığını görseler, bu insanlara ders vermeden önce bir düşünürlerdi. Aynı zamanda belki bir ihtimal, gazeteciliğin esasında bir had aşma mesleği olduğunu anlarlardı. 

Hamza Aktan'ın blogu: hamzaaktan.blogspot.com

1 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.